AŞIK MAHSUNİ ŞERİF'IN ÖLÜM YILDÖNÜMÜ BUGÜN (17Mayıs)

17 Mayıs 2002 Aşık Mahsuni şerif 17 Mayıs 2002 de öldü Almanya'da kaldırıldığı hastanede bitkisel hayata giren ünlü halk ozanı Aşık Mahzuni Şerif (62) 17 Mayıs sabah saat 04.30'de öldü. Mahsuni şerifin ölümünün 7. yıl dönümü bugün saygıyla anıyoruz Aşık Mahzuni Şerif, in ölüm yıldönümü bugün, aşağıdaki röportajını aynen yayınlıyoruz 

Aşık Mahzuni Şerif

- Devlet Sanatçısı" teklifi almadınız mı?
- Devlet benim ödülümü sıkıyönetim dönemlerinde tırnaklarımı çekerek verdi!
- Kaç yıl yattınız?
- Peyder pey beş yılın üstünde.
- Çok işkence gördünüz mü peki?
- Çok. Benim mesela gördüğüm işkenceden dolayı on tırnağımın onu da düştü.
- Başka?
- Ayağımdan asılmalar, cereyan vermeler, gözü bağlı olarak her türlü hakaretlere maruz kaldım. Ama bir gün ben kalkıp o sopadan bahsetmedim.
- Neden?
- Çünkü o bahsetmem gereken sopa, devletin kendi sistemiydi
- Pişmanlık duydunuz mu hiç?
- Eğer pişmanlık duysaydım, Aşık Mahzuni Şerif olmazdım
- Peki bunca acı, işkence, dışlanma, korku sizi "uslandırmadı mı?
- Aksine daha da bireyledi. Çünkü eğer gerçekten halk ozanıysanız yasadığınız toplumsal gerçeklere dikkat çekmek ve o acıları paylaşmak zorundasınız.
Evet elektrik verdiler, tırnaklarını çektiler, dişlerini söktüler, küfürler savurdular.Kolay değildi ozan olmanın bedeli:
"BİZİM SUÇUMUZ ŞEREFİMİZDİR"

Aşık Mahzuni Şerif,in ölüm yıldönümü bugün,yukarıdaki röportajdan Ozanlığın,
Öncülüğün bedelinin ne kadar ağır olduğunu görmekteyiz.
Anlatmakta yeterimi Aşık Mahzuni Şerif?i, onurlu bir hayat yaşadı ve mücadele etti
Mazlum halk, ın yanında oldu, beklide en çok ürettiği emeği sömürülende o olmuştur.
Türkiye de en çok sömürülen eserleri yağma edilen ozanlardan biridir her okunmuş eserinden telif almış olsa hatırı sayılır bir varlığın sahibi olurdu ama öyle olmadı.
Bildiği, inandığı onurlu dünyan için, haksızlığın karşısında mücadeleci ve korkusuz yaşadı.

Bana dönek demiş itin birisi
Açığım ne imiş sor hele hele
Eli çatlamamış hain birisi
Gel bizim köylere gel hele hele

Bir yığın kitabı yığmış önüne
Sinek konsa horlar tatlı canına
Bitli yosmasını almış yanına
Pehlivanlık satar gel hele hele

Köylüden yanaymış toprak görmemiş
Viskiden gayrıya buda sürmemiş
Ömür boyu serçe bile vurmamış
Ordu yıkacakmış kel hele hele

Bu herifin önü sonu yalandır
Benim sözlerimle size beyandır
Senden korkan hayvan oğlu hayvandır
Gel de Mahzuni'yi vur hele hele.

Aşık Mahzuni Şerif